Atilla Erkmen – Sanattan NFT’ye: Bir Görsel İletişim Tasarımcısı, Eylül Aşkın İle… Özel Söyleşi

Atilla Erkmen – Sanattan NFT’ye: Bir Görsel İletişim Tasarımcısı, Eylül Aşkın İle… Özel Söyleşi

Atilla Erkmen – Sanattan #NFT’ye: Bir Görsel İletişim Tasarımcısı, Eylül Aşkın İle… Özel #Söyleşi

#AtillaErkmen, #EylülAşkın İle… Özel Söyleşi, 97. Bölüm

Dijital sanatçı, hareketli grafik tasarımcısı ve kreatif direktör Atilla Erkmen, Eylül Aşkın’ın sunduğu “Eylül Aşkın İle” programının konuğu oldu. Erkmen, sanat yolculuğunu, NFT’nin dijital sanat dünyasına kattıklarını ve yeni projelerini anlattı.

#MedusaArt Cafe’de gerçekleşen söyleşide, plastik sanatlar ve sanat tarihi ile başlayan eğitim yolculuğunun kendisini nasıl dijital sanatlara yönlendirdiğini anlatan Erkmen, “İçimde hep sanat üretimi tutkusu vardı. NFT teknolojileri dijital sanata bir alan açınca, o alanda yer bulmaya çalıştım” dedi.

“NFT, Dijital Eserin Aidiyetini Sağlıyor”

NFT’yi dijital sanatın en önemli araçlarından biri olarak niteleyen Erkmen, şunları söyledi:
“Dijital bir eserin size ait olma durumunu NFT’den başka bir şey sağlayamaz. Bu, fiziksel sanattaki bir sertifika veya orijinallik belgesi gibi düşünülebilir. NFT, dijital sanatçıların kendilerini var edebilecekleri çok ciddi bir özgürlük alanı yarattı.”

Aşkı Uzay Metaforuyla Anlatıyor: “Özgürlük Olarak Yorumladım”

“Tocuh” isimli NFT koleksiyonunda aşkı uzay metaforu üzerinden işlediğini belirten Erkmen, bu bağı şöyle açıkladı:
“Ben aşk ve uzay ilişkisini daha çok özgürlük olarak yorumladım. Maddesel anlamda bir yere bağımlı olmama, birbirine ait ama aynı zamanda serbest bir ortamda olma hali… Uzay, aşkın sınırsızlığını ve sonsuz ihtimallerini yansıtmak için mükemmel bir metafor.”

Dijital İlişkiler ve Toplumsal Sıkışmışlık

“Digital Interrelations” serisinde ise dijitalleşen ilişkileri ve modern insanın sıkışmışlığını ele aldığını ifade eden Erkmen, “Dijital ortam, insanların kendilerini olduğundan farklı gösterme eğilimini körüklüyor. İnsanlar sürekli bir motivasyon ve mükemmellik halindeymiş gibi davranıyor ama bu, gerçeklikten uzaklaştırıyor. Kendini bilme yoluna girmemiş insanların toplumun sıkışmışlığını anlatmaya çalışıyorum” diye konuştu.

Yapay Zekâ “Araç” Olmalı, “Sanatçı” Değil

Yapay zekânın sanat üretimindeki yerine de değinen Erkmen, etik sınırlara dikkat çekti:
“Yapay zekânın tek başına ürettiği bir işi, ‘ben yaptım’ diye sunmak etik değil. Yapay zekâ bir araç (tool) olarak kullanılmalı, tıpkı bir kolaj sanatçısının farklı materyalleri bir araya getirmesi gibi. Sanat, insana özgü sezgisel bir akıl ve anlatım gerektirir.”

USF Festivali ile Bağımsız İşlere Alan Açılıyor

2023’ten beri yönetmenliğini yaptığı Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali (USF) hakkında da bilgi veren Erkmen, “Türkiye’de bilim kurgu ve fantastik sinemanın güçlenmesi, bağımsız üreticilere alan açmak istiyoruz. Bu sene yapay zekâ ile üretilmiş kısa filmler de yarışacak. Festival, sadece film değil; dijital sanat, robotik teknolojiler ve söyleşilerle dolu bir deneyim alanı” ifadelerini kullandı.

Gelecek Projeler: Kültürel İncelemeler ve Senaryolar

Yakın gelecekteki planlarını da paylaşan Erkmen, kültürel incelemeler üzerine ikinci bir yüksek lisans yapmayı ve antik medeniyetlerden günümüze imgelerin kültürler arası etkileşimini araştırmayı hedeflediğini söyledi. Aynı zamanda üzerinde çalıştığı senaryo projeleri olduğunu da sözlerine ekledi.

カテゴリー3カテゴリの最新記事